Tekrardan merhaba sevgili patiseverler!
Size en başında söz verdiğimiz gibi doğru ve güvenilir bilgi vermek istiyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım. Bunun için sizin de kafanıza takılabileceğini düşündüğümüz sorularımızla tatlı bir sohbet yaptık. Sokaklarda doğru besleme, alternatif mamalar ve hayvan sahiplenme bilinci gibi konularda önemli bilgiler edindik. Veterinerimiz Türkiye'de sokak hayvanlarının güncel sorunları ve geleceği konusunda da bizi bilgilendirmeyi ihmal etmedi. Bu haftamızın konuğu Uzman Veteriner Hekim Eray Külekçi!
Soru: Besleme yaparken doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Doğru besleme nedir?
Eray Bey: Bunun en yaygını çiğ ettir. Hayvanlara çiğ et vermemek lazım. Çiğ eti veriyorsan çiğ etin içerisinde olma ihtimali olan, ki yüksek olan, parazitleri de vermiş oluyorsun. Bakteriyi, virüsü… Bu hayvanların midesi yemekleri doğadaki bir kurt gibi sindirip oradan bir hastalık kapmadan sürdürebilecek pozisyonda değil. Çok çabuk etkileniyorlar. Düşünsenize sokak hayvanı diyorsunuz ama hayvanın genlerinde golden var. Araya karışmış. Golden ev köpeği. Ne kadar et sindirebilir bu hayvan?
Sonra mesela tavuk eti veriliyor. Verilebilir ancak pişirildiği sürece. Tavuğun kemiğini de veriyorlar mesela... Adam gidiyor lades kemiği veriyor. Hayvan yiyor onu, tak boğazına takılıyor. İniyor bağırsağa takılıyor, çiziyor, kanama yapıyor. Tavuk kemiği zaten çok alerjendir.
Soru: Sakatat konusunda görüşünüz nedir?
Eray Bey: İşlendiği zaman verilebiliyor. Seviyorlar da hayvanlar. Ama onu dediğim gibi işlemek lazım. İçerisindeki bakteriyi öldürmek lazım. Birde verdiğin sakatat ne kadar taze buna dikkat edilmeli. Hayvana vereceğinizi duyunca kasap atacağını veriyor sana. İnsanın kendi yiyeceği gibi düşünmesi lazım. İnanılmaz parazit oluyor özellikle.
Doğru beslemeye gelince başında beklemek lazım bunu söylemeliyim. Sen 10 köpeklik verirsin 5 köpek vardır. 1 saat sonra diğer 5’i gelir. O bir saat orda sıcakta beklemiş eti yiyor. Eziyet yani bunlar hayvanlara. En iyisi kuru mama. Şunu da konuşmuştuk sizinle, mama bocalamak. Öyle dağ gibi mama konulmaz. Yazık. Yarısı çöp oluyor. Mamaların verimli kullanılması lazım. Mesela bir sistem çıkmıştı… Görmüyoruz tabii şu an. Bir alet hayvan pedala basınca mama düşüyor. Mama bozulmuyor bu sayede.
Soru: Peki bir alternatif ne olabilir size göre kuru mamaya?
Eray Bey: Konuştuklarımız dışında alternatif olarak konserve önerebilirim. Bayat ekmekli süt, vb. ürünleri aç kalmasındansa tercih edebiliriz. Hiç yoktan iyidir bu açıdan. Ekonomiyi de düşününce... Bunlar yenilebilir ama mesela düşünün Ankara’da -20 görülüyor geceleri. Bu soğuğa dayanabilmesi için tek koşul yediği şeyden gerçekten beslenmesi. Protein, karbonhidrat, yağın yeterli olması lazım. Çoğu yavru ölüyor bu yüzden. Sokakta gördüğümüz bir köpek sekiz yavrudan yaşayan tektir belki de.
Soru: Sizce hayvan sahiplenmenin önemi nedir? Bunun artışı sokaklarımızı nasıl etkiler?
Eray Bey: Bizim ülkemiz için önce çip sistemi gibi hayvanların sokağa atılamayacağı bir sistem oturtturulması lazım. Bu gelecek zaten. İkincisi satış olayının pet shopların elinden alınması lazım. Bunun için özel çiftlikler var. Zaten pet shop köpeği kediyi çiftlikten alıyor ve satıyor. İşte o aracıyı ortadan kaldırmak lazım. Çiftlikler denetlenebiliyor fakat pet shoplar o kadar iyi denetlenemiyor. Onların yaşam alanları falan pet shopların küçük alanında mümkün değil olmuyor. Kaldı ki bir müdahale bilgileri yok.
Sokak hayvanların sahiplenilmesi için o duygunun oluşması lazım. Nasıl olacak onu da bilmiyorum. İnsanlar daha kadınlara şiddeti çözemedi bu ülkede. Yavruyken almak güzel ama dediğim gibi alan kişinin o hayvanı sokağa atmayacağından emin olması lazım. Yazlık bölgelere bakın cins hayvan dolu. Amerika’dan adam tatile geliyor. Bakıyor dönerken atıyor. Çünkü burda yasalar yok. Amerika’da yapsın alır hemen cezayı. Ben bir köpek bulduğumda çipinden okutup şikâyette bulunabilmem lazım. Hayvan satışının dediğim gibi denetlenmesi lazım. Ben terrier boyayıp poodle diye satan gördüm. Buradaki talebi dengelemek için insanlarda sahiplenme bilincinin oluşması gerekli.
Bu haftanın uzmanı Eray Külekçi'ye verdiği cevaplardan ötürü çok teşekkür ederiz. Kendisinin görüşleri doğrultusunda doğru besleme, alternatif mamalar ve sahiplenme bilinci gibi konularda çok önemli bilgiler edindik; aklımıza gelemeyecek detaylar öğrendik. Eray Bey yıllardır kendi sahibi olduğu Small Animal Veteriner Kliniğinde dostlarımıza bakıyor. Çoğu veterinerin aksine kendisi kuş, karga, hamster gibi küçük hayvanlara da baktığı için böyle bir isim tercih etmiş. Yine de bize "ben piton bile ameliyat ettim" diyerek sokakta bulduğumuz her hayvanı getirebileceğimiz açık bir kapı bırakıyor. Olur da kendisini ziyaret etmek isterseniz konumunu aşağıya bırakıyoruz. Bir sonraki paylaşımımızda görüşene kadar herkese patili günler!
Size en başında söz verdiğimiz gibi doğru ve güvenilir bilgi vermek istiyoruz. Kaş yaparken göz çıkarmamak lazım. Bunun için sizin de kafanıza takılabileceğini düşündüğümüz sorularımızla tatlı bir sohbet yaptık. Sokaklarda doğru besleme, alternatif mamalar ve hayvan sahiplenme bilinci gibi konularda önemli bilgiler edindik. Veterinerimiz Türkiye'de sokak hayvanlarının güncel sorunları ve geleceği konusunda da bizi bilgilendirmeyi ihmal etmedi. Bu haftamızın konuğu Uzman Veteriner Hekim Eray Külekçi!
Soru: Besleme yaparken doğru bildiğimiz yanlışlar neler? Doğru besleme nedir?
Eray Bey: Bunun en yaygını çiğ ettir. Hayvanlara çiğ et vermemek lazım. Çiğ eti veriyorsan çiğ etin içerisinde olma ihtimali olan, ki yüksek olan, parazitleri de vermiş oluyorsun. Bakteriyi, virüsü… Bu hayvanların midesi yemekleri doğadaki bir kurt gibi sindirip oradan bir hastalık kapmadan sürdürebilecek pozisyonda değil. Çok çabuk etkileniyorlar. Düşünsenize sokak hayvanı diyorsunuz ama hayvanın genlerinde golden var. Araya karışmış. Golden ev köpeği. Ne kadar et sindirebilir bu hayvan?
Sonra mesela tavuk eti veriliyor. Verilebilir ancak pişirildiği sürece. Tavuğun kemiğini de veriyorlar mesela... Adam gidiyor lades kemiği veriyor. Hayvan yiyor onu, tak boğazına takılıyor. İniyor bağırsağa takılıyor, çiziyor, kanama yapıyor. Tavuk kemiği zaten çok alerjendir.
Soru: Sakatat konusunda görüşünüz nedir?
Eray Bey: İşlendiği zaman verilebiliyor. Seviyorlar da hayvanlar. Ama onu dediğim gibi işlemek lazım. İçerisindeki bakteriyi öldürmek lazım. Birde verdiğin sakatat ne kadar taze buna dikkat edilmeli. Hayvana vereceğinizi duyunca kasap atacağını veriyor sana. İnsanın kendi yiyeceği gibi düşünmesi lazım. İnanılmaz parazit oluyor özellikle.
Doğru beslemeye gelince başında beklemek lazım bunu söylemeliyim. Sen 10 köpeklik verirsin 5 köpek vardır. 1 saat sonra diğer 5’i gelir. O bir saat orda sıcakta beklemiş eti yiyor. Eziyet yani bunlar hayvanlara. En iyisi kuru mama. Şunu da konuşmuştuk sizinle, mama bocalamak. Öyle dağ gibi mama konulmaz. Yazık. Yarısı çöp oluyor. Mamaların verimli kullanılması lazım. Mesela bir sistem çıkmıştı… Görmüyoruz tabii şu an. Bir alet hayvan pedala basınca mama düşüyor. Mama bozulmuyor bu sayede.
Soru: Peki bir alternatif ne olabilir size göre kuru mamaya?
Eray Bey: Konuştuklarımız dışında alternatif olarak konserve önerebilirim. Bayat ekmekli süt, vb. ürünleri aç kalmasındansa tercih edebiliriz. Hiç yoktan iyidir bu açıdan. Ekonomiyi de düşününce... Bunlar yenilebilir ama mesela düşünün Ankara’da -20 görülüyor geceleri. Bu soğuğa dayanabilmesi için tek koşul yediği şeyden gerçekten beslenmesi. Protein, karbonhidrat, yağın yeterli olması lazım. Çoğu yavru ölüyor bu yüzden. Sokakta gördüğümüz bir köpek sekiz yavrudan yaşayan tektir belki de.
Soru: Sizce hayvan sahiplenmenin önemi nedir? Bunun artışı sokaklarımızı nasıl etkiler?
Eray Bey: Bizim ülkemiz için önce çip sistemi gibi hayvanların sokağa atılamayacağı bir sistem oturtturulması lazım. Bu gelecek zaten. İkincisi satış olayının pet shopların elinden alınması lazım. Bunun için özel çiftlikler var. Zaten pet shop köpeği kediyi çiftlikten alıyor ve satıyor. İşte o aracıyı ortadan kaldırmak lazım. Çiftlikler denetlenebiliyor fakat pet shoplar o kadar iyi denetlenemiyor. Onların yaşam alanları falan pet shopların küçük alanında mümkün değil olmuyor. Kaldı ki bir müdahale bilgileri yok.
Sokak hayvanların sahiplenilmesi için o duygunun oluşması lazım. Nasıl olacak onu da bilmiyorum. İnsanlar daha kadınlara şiddeti çözemedi bu ülkede. Yavruyken almak güzel ama dediğim gibi alan kişinin o hayvanı sokağa atmayacağından emin olması lazım. Yazlık bölgelere bakın cins hayvan dolu. Amerika’dan adam tatile geliyor. Bakıyor dönerken atıyor. Çünkü burda yasalar yok. Amerika’da yapsın alır hemen cezayı. Ben bir köpek bulduğumda çipinden okutup şikâyette bulunabilmem lazım. Hayvan satışının dediğim gibi denetlenmesi lazım. Ben terrier boyayıp poodle diye satan gördüm. Buradaki talebi dengelemek için insanlarda sahiplenme bilincinin oluşması gerekli.
Bu haftanın uzmanı Eray Külekçi'ye verdiği cevaplardan ötürü çok teşekkür ederiz. Kendisinin görüşleri doğrultusunda doğru besleme, alternatif mamalar ve sahiplenme bilinci gibi konularda çok önemli bilgiler edindik; aklımıza gelemeyecek detaylar öğrendik. Eray Bey yıllardır kendi sahibi olduğu Small Animal Veteriner Kliniğinde dostlarımıza bakıyor. Çoğu veterinerin aksine kendisi kuş, karga, hamster gibi küçük hayvanlara da baktığı için böyle bir isim tercih etmiş. Yine de bize "ben piton bile ameliyat ettim" diyerek sokakta bulduğumuz her hayvanı getirebileceğimiz açık bir kapı bırakıyor. Olur da kendisini ziyaret etmek isterseniz konumunu aşağıya bırakıyoruz. Bir sonraki paylaşımımızda görüşene kadar herkese patili günler!
📍Small Animal Veteriner Kliniği